Aziz Nesin



ÇOCUKLARIMA

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel

Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar

Posted 0 yorum

The Artist

“Aslında hepimiz kendi içimizde biraz yaralıyız. Kimse mükemmel değil. Galiba hepimizin biraz canına okunmuş.”


Posted 0 yorum

Cemil Meriç

Şikayet, şikayet... Bunlar bulut sevgilim. Bahar bulutları. Bir tebessümün hepsini dağıtır. Zaten Venüs'le Baküs birbirlerinden çok hoşlanmazlar. Düşün sevgilim. Avuçlarımda avuçlarının sıcaklığı darağacına gider gibi karanlıklara dalmak. Ve her zaman yarıda kalan bir şarkı, bozuk bir plak gibi hep aynı mısranın tekrarı. Bu mısra güzel. Bir ömür verilecek kadar güzel. Alışacağız sevgilim. Ben daha istediğin gibi olmaya çalışacağım, ama nasıl olmamı istiyorsun, bilmiyorum ki. Bunun sonu ne olacak diyorsun. Yarım saat sonrasını biliyor muyuz? Sonradan bize ne? Hayat bir parça da sonunu bilmediğimiz için güzel. Heyecanları ve sürprizleriyle güzel.
Posted 0 yorum

Bedri Rahmi Eyuboğlu



ÜÇ DİL

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
Posted 0 yorum

Orhan Seyfi Orhon

ANNEMLE HASBIHAL

Anne, zannetme ki günler geçti de 
Değişti evvelki hissim gitgide!
Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum;
Seneler geçse de ben yine buyum!
Senden umuyorum teselli yine!
Bugün şefkatine, muhabbetine
Zanneder misin ki yok ihtiyacım?
Belki eskisinden daha muhtacım!
Dünyanın tükenmez kederlerinden 
Kalbim kırılsa da böyle derinden,
Hayatım büsbütün ye'se kapılmaz.
Teselli bulurum içimde biraz 
O derin sevgini hatırlarım da!
Her gece hıçkıran dudaklarımda 
Hasretle anılan senin adın var.
Anne, hayatımda bir tek kadın var.
Beni aldatmadı, sevdi daima!
Gittikçe ruhumu saran bu humma 
Başka sevgilerden yadigâr, anne!
Sevmeyen sevenden bahtiyar, anne!

Sorma ki başımdan çok şey geçti mi?
Ah... eğer anlatsam sergüzeştimi!
Nasıl terk edildim, nasıl atıldım;
Anne aldatıldım, ah aldatıldım,
Belki her zamandan fazla severken.
Bir lahza bahtiyar olayım derken,
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım!
Şimdi tecrübem var, artık anladım:
Aşk, o bir masalmış, yalanmış meğer!
Seven bir kalp için sığınılacak yer
Yalnız o kucakmış, yalnız o dizmiş...
İnsanlar ne kadar merhametsizmiş.

Posted 0 yorum

Özledik...


Posted 0 yorum

Kingdom of Heaven(Cennetin Kralllığı)


Salahaddin:Kimse zarar görmeyecek. Allah adına yemin ederim!
Balian:Hristiyanlar şehri aldıklarında, bu duvarların içindeki her müslümanı katlettiler.
Salahaddin:Ben onlardan biri değilim ben Salahaddin’im.. Salahaddin!
*******************************************
+Kim için ve kime karşı savaştın?
-Bir efendi için, başka bir efendiye karşı..
*******************************************
“Dünyayı iyiliğe götürmeyen bir adam ne işe yarar?”
*******************************************
Tanrı bizi insanoğlu olarak yaratmış. Herşeye katlanmak zorundayız.
*******************************************
Papa’ya göre, bir kafiri öldürmek, cinayet değil cennete giden yolu 
bulmaktır.
*******************************************
+Piçleri peydah etmeye muktedir olduğun zamanlarda seninle döğüşmeyi ne isterdim.
-Anneni, kendisininkileri peydah ettiği zamanlardan tanırım. Allahtan, benimkilerden biri olamayacak kadar yaşlısın.
*******************************************
Bir Vicdan Krallığı!
Bir Cennet Krallığı!
Hristiyanlar ve müslümanlar arasında barış var. Bir arada yaşayabilir ya da, Salahaddin ve Kralın hükmü altında yaşamayı deneyebiliriz.
********************************************
+Tanrı’ya şükret! Ona şükretmek en doğrusudur.
-Bizim dualarımıza benziyor.
*********************************************
Düşmanlarınla karşılaştığında, korkusuz ol!
Cesur ve dimdik ol ki, Tanrı seni sevsin.
Seni ölüme götürecek olsa bile, her zaman gerçekleri söyle.
Çaresizlerin yanında ol, yanlış yapma!
Bu senin yeminindir.
************************************************
Kalbimdeyken, nasıl cehennemde olabilirsin ki?
************************************************
Din benim umurumda falan değil!
Din maskesi altında, her mezhepten fanatiğin yaptığı çılgınlıkları ve sonra da bunu Tanrı isteği olarak adlandırdıklarını gördüm. Birçok katilin gözlerinde, birçok dini gördüm.
************************************************
Kutsallık yapılan doğru işlerde ve kendini savunamayanları korumak için gösterilen mertliktedir. Ve Tanrı’nın arzusu olan iyilik (kafasını ve kalbini işaret ederek)burada ve buradadır.
Ve kendi kararınla yaptığın işler sonucunda iyi adam olursun ya da olmazsın!
**************************************************
Unutma, nasıl oynamış ya da oynatılmış olursan ol seni piyon gibi kullananlar, Kral veya güçlü adamlar da olsa ruhun sadece sana aitttir. Tanrı huzuruna çıktığında diyemezsin ki “ama bana öyle emretmişlerdi”  ya da “ama şartlar o dönemde müsait değildi.”
Bu yeterli olmaz. Bunu unutma!
****************************************************
Çaresizleri koru! Birgün, belki çaresiz bir duruma düşersem gelir, beni korursun.
*****************************************************
Onun haçını taşıyan İsa’nın ordusu yenilemez!
******************************************************
Meziyetlerin, sen daha onlarla karşılaşmadan düşmanların tarafından bilinecek, dostum.
*********************************************************
Arkamızda yarım bıraktığımız şeyler ölüm yaklaştıkça, başımıza bela kesilir. Bu yüzden, ölenlere Tanrı’dan başka teselli yoktur.
**********************************************************
Popüler bir adamdan çekinmelisin.
**********************************************************
+Ben dua etmeye gidiyorum.
- Ne için?
+Olacaklara tahammül etmeye yetecek kuvvet için.
-Peki ne olacak?
+Yüz sene önce olanların hesaplaşması!
Ve Müslümanlar bunu hiç unutmayacak! Unutmamalıdırlar da!
***********************************************************
Ben neysem, oyum! Birinin böyle olması gerek.
************************************************************
+Mutlak ölüme gidiyorsun.
-Bütün ölümler, “mutlak” tır.
************************************************************
Bir kral bir kralı öldürmez. O büyük Kralın yanında, birşeyler öğrenmek için yeterince vakit geçiremedin mi? (Salahaddin)
*************************************************************
Ben Kudüs’e bütün hayatımı verdim. Herşeyimi!
Önceleri, Tanrı için savaştığımızı sanıyordum sonra farkına vardım ki, servet ve toprak için savaşıyorduk. Utanmıştım!
**************************************************************
Balian:Kudüs’ün değeri ne?
Salahaddin:Hiçbir şey! Her şey!
*************************************************************
Yaptıklarımız aynalarımızdır.
***********************************************************
+Bu yola, Kudüs’ü savunan Balian’ı bulmak için girdik.
-Ben demirciyim.
+Ben de İngiltere Kralı.
-Ben demirciyim!
Posted 0 yorum

The Prestige


  ” Her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur. Birincisi “Vaat” bölümüdür. Sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. İskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. Bu nesneyi size gösterir. Son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. Fakat gerçek, farklı olabilir. İkinci perdeye “Dönüşüm” denir. Sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. Hilenin sırrını arıyorsunuz ama bulamazsınız çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. Siz sırrı bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz. Henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Onu geri getirmeniz gerekir. İşte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. İçlerinde en zorlusu. Bizlerin deyişiyle “Prestij
********************************************
  • Alfred Borden, bu gün Kral ve İngiltere Yüksek Mahkemesi adına bu dünyaya veda edeceksiniz. Söyleyecek son bir sözünüz var mı?
    - Abracadabra 
Posted 0 yorum

my name is Khan

                            Benim Adım Khan ve Ben Terörist Değilim !
Posted 0 yorum

Müebbet Yalnızlığım

Ben bir şarkı çalarken bitene kadar sana bakabilirim. Bir şarkıyı unutana kadar seni düşünebilirim ve ben hiçbir şarkıyı tam olarak unutmadım... S.A
Posted 0 yorum

Cahit Sıtkı Tarancı





BEN AŞK  ADAMIYIM

Dolastigim denizlerce dusunuyorum,
Binecegim son gemi degil midir
Hayir sahibi omuzlarda giden tabut.
Herkes gibi teselliye muhtac olsaydim eger,
Derdim ki: `Elbet bir aglayanim olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanim,
Baharda kabrime menekse getirenim de.`

Fakat butun bunlar da olur,
Yine tasa etmem,
Yine kirilmam kimseye.
Ben ask adamiyim,
Sevmeye geldim insanlari,
Gonlumle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsiz, karsiliksiz,
Ayrilik gayrilik gozetmeden.
Gun gelip gidersem sayet,
Oyle severekten gidecegim ki,
Karanlik kiyilardan bile olsa,
Candan selamlarim,
Civarimdan gececek gemileri;
Gunesli gemileri;
Sarkili gemileri;
Iclerinde kendim varmisim gibi!

Cahit Sıtkı Tarancı
Posted 0 yorum

Aylak Adam.


                         

Plajda uzanmış konuşuyorduk. Ona en sevdiği ressamı sordum.
- Van Gogh, dedi.
- Neden?
- Kulağını kesebilmiş; sol kulağını. Bunu yapan ilk adam o.
Sustu. Az sonra değişik bir sesle,
- Ama o bile eksik adamdı. Tımarhanedeyken yaptığı kendi
portresinde insanlara yüzünün kulaksız yönünü gösteremedi.
Tam adam yok!

Aylak Adam , Yusuf Atılgan

Posted 0 yorum

Kürk Mantolu Madonna


                                          “Bir insana bir insan herhalde yeterdi. Fakat o da olmayınca?”

                                              -Sabahattin Ali / Kürk Mantolu Madonna
Posted 0 yorum

Orhan Veli

Duyduğum yoktu ne vakittir
Güvercin sesi, kumru sesi pencerede;
İçime gene
Yolculuk mu düştü, nedir?
Nedir bu yosun kokusu,
Martıların gürültüsü havalarda;
Nedir?
Yolculuk olmalı, yolculuk.

Posted 0 yorum

Sabahattin Ali

1935 yılında eşine aşağıdaki satırları yazan yazardır:**** Sabahattin Ali

“etrafın seni sıktığı zaman kitap oku… ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. insan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş oldu. fakat bu yetmiyor. şiirlerimde de gördün ki, kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. çünkü candan bir insanım yoktu. sen benim yarım kalan tarafımı ikmâl edeceksin.”     
“insanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve gelişigüzel biriyle yatmaktan ibaret farzedeler. halbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların akılları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir, halbuki insanın bir de aklı vardır ki, yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olmayan bir takım ihtiyaçlar taşır. kendine yakın bir arkadaş arar. kendisine yardım edecek diğer bir insan ister ve bunun mümkün olabilmesi için yardım isteyen diğer insanlara yardıma hazır bulunur. sonra muhakkak sevilmek ister, bunun için de başkalarını sever. düşün, dünyada yalnızlık kadar feci bir şey var mıdır, tabii yalnızlıktan kafa yalnızlığını kastediyorum, yoksa dünya bir sürü kuru kalabalıkla dolu…”

konuşmaya ne lüzum var? bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkıldım. senin sessiz mevcudiyetin beni yorgunluk verecek kadar doyuruyor.*
Posted 0 yorum

Cemal .......


Posted 0 yorum

Turgut Uyar


Posted 0 yorum

Oğuz Bal


Posted 0 yorum

Leyla ile Mecnun


Posted 0 yorum

Uğur Mumcu

Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. 
Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini,
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.

Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

...

Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi.,
hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi,
unutma bizi,
unutma bizi...


Uğur Mumcu / Sesleniş



Saygı ve sevgiyle anıyoruz ...
Posted 0 yorum

Murathan Murgan

Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni..
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az..
Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında..
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor..
Kopmuş yollara..
Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini
örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..
Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi..ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini..
Kolay değildi..
Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim
ben..
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Bir tek gece vardır insanın hayatında..
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol..
Sağ ol..
Uzak ol..
Ama bir daha görme beni..

... / Murathan Mungan
Posted 0 yorum

Yılmaz Erdoğan


Posted 0 yorum

Emrah Serbes

” Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?”
” Hangisini?”
” Otomatik yanan, sensörlu lamba.”
” Hayır.”
” Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece.”
Önüme baktım.
” Neden kırdın?”
Cevap yok.
” Hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle…”
” Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?”
” Lamba senden değerli mi evladım, lambanın … ……, lamba kim? Yöneticiye de dedim. lambanızı ……, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için.”
” Beni görünce yanmıyordu baba.”
” Nasıl ya?”
” Görmezden geliyordu, yanmıyordu. Kaç sefer yok saydı beni.”
” E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.”
” Hadi ya! sahiden mi?”
” Evet. Ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.”
Babama sarıldım, yıllar sonra.
~ Emrah Serbes
Posted 0 yorum

Posted 0 yorum

.....

insanoğlu gamdan hali değildir. her birini bir efkara yazmışlar...
Posted 0 yorum

Sabahattin Ali

Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi:
Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı:
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı:
Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum.

Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.
SABAHATTİN ALİ..
Posted 0 yorum

Ahmet Batman

"İsterdim ki; sevgilimi alayım, adalar vapuruna binelim, iki gazoz içelim falan... Bakıyorsun huzur yok, düşünülmesi gereken başka şeyler var. Aşk beklemez bilirim ama içinde huzur olmayan bir adam da mutluluğu veremez. İşte sırf bu yüzden bu aralar hiç binmeyelim o vapura, iki gazoz borcum olsun, eyvallah."

-Ahmet Batman / Sabah Uykum
Posted 0 yorum

Ümit Yaşar Oğuzcan

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun
Posted 0 yorum

Erkan Oğur


Posted 0 yorum

Arkadaş Zekai Özger


"güzelleşip bir sevginin göğsüne yatmak biraz biraz yorgun biraz korkak bir insan sevmek biraz" a. zekai özger
Posted 0 yorum

Kafka

Posted 0 yorum

Sabahattin Ali

“Her şeyi, her şeyi,
bilhassa ruhumu hiç bulunmayacak yerlere saklamalı.”

-Sabahattin Ali // Kürk Mantolu Madonna-
Posted 0 yorum

26 Ocak 2014 Pazar



ÇOCUKLARIMA

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel

Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar

“Aslında hepimiz kendi içimizde biraz yaralıyız. Kimse mükemmel değil. Galiba hepimizin biraz canına okunmuş.”


Şikayet, şikayet... Bunlar bulut sevgilim. Bahar bulutları. Bir tebessümün hepsini dağıtır. Zaten Venüs'le Baküs birbirlerinden çok hoşlanmazlar. Düşün sevgilim. Avuçlarımda avuçlarının sıcaklığı darağacına gider gibi karanlıklara dalmak. Ve her zaman yarıda kalan bir şarkı, bozuk bir plak gibi hep aynı mısranın tekrarı. Bu mısra güzel. Bir ömür verilecek kadar güzel. Alışacağız sevgilim. Ben daha istediğin gibi olmaya çalışacağım, ama nasıl olmamı istiyorsun, bilmiyorum ki. Bunun sonu ne olacak diyorsun. Yarım saat sonrasını biliyor muyuz? Sonradan bize ne? Hayat bir parça da sonunu bilmediğimiz için güzel. Heyecanları ve sürprizleriyle güzel.



ÜÇ DİL

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

ANNEMLE HASBIHAL

Anne, zannetme ki günler geçti de 
Değişti evvelki hissim gitgide!
Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum;
Seneler geçse de ben yine buyum!
Senden umuyorum teselli yine!
Bugün şefkatine, muhabbetine
Zanneder misin ki yok ihtiyacım?
Belki eskisinden daha muhtacım!
Dünyanın tükenmez kederlerinden 
Kalbim kırılsa da böyle derinden,
Hayatım büsbütün ye'se kapılmaz.
Teselli bulurum içimde biraz 
O derin sevgini hatırlarım da!
Her gece hıçkıran dudaklarımda 
Hasretle anılan senin adın var.
Anne, hayatımda bir tek kadın var.
Beni aldatmadı, sevdi daima!
Gittikçe ruhumu saran bu humma 
Başka sevgilerden yadigâr, anne!
Sevmeyen sevenden bahtiyar, anne!

Sorma ki başımdan çok şey geçti mi?
Ah... eğer anlatsam sergüzeştimi!
Nasıl terk edildim, nasıl atıldım;
Anne aldatıldım, ah aldatıldım,
Belki her zamandan fazla severken.
Bir lahza bahtiyar olayım derken,
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım!
Şimdi tecrübem var, artık anladım:
Aşk, o bir masalmış, yalanmış meğer!
Seven bir kalp için sığınılacak yer
Yalnız o kucakmış, yalnız o dizmiş...
İnsanlar ne kadar merhametsizmiş.



Salahaddin:Kimse zarar görmeyecek. Allah adına yemin ederim!
Balian:Hristiyanlar şehri aldıklarında, bu duvarların içindeki her müslümanı katlettiler.
Salahaddin:Ben onlardan biri değilim ben Salahaddin’im.. Salahaddin!
*******************************************
+Kim için ve kime karşı savaştın?
-Bir efendi için, başka bir efendiye karşı..
*******************************************
“Dünyayı iyiliğe götürmeyen bir adam ne işe yarar?”
*******************************************
Tanrı bizi insanoğlu olarak yaratmış. Herşeye katlanmak zorundayız.
*******************************************
Papa’ya göre, bir kafiri öldürmek, cinayet değil cennete giden yolu 
bulmaktır.
*******************************************
+Piçleri peydah etmeye muktedir olduğun zamanlarda seninle döğüşmeyi ne isterdim.
-Anneni, kendisininkileri peydah ettiği zamanlardan tanırım. Allahtan, benimkilerden biri olamayacak kadar yaşlısın.
*******************************************
Bir Vicdan Krallığı!
Bir Cennet Krallığı!
Hristiyanlar ve müslümanlar arasında barış var. Bir arada yaşayabilir ya da, Salahaddin ve Kralın hükmü altında yaşamayı deneyebiliriz.
********************************************
+Tanrı’ya şükret! Ona şükretmek en doğrusudur.
-Bizim dualarımıza benziyor.
*********************************************
Düşmanlarınla karşılaştığında, korkusuz ol!
Cesur ve dimdik ol ki, Tanrı seni sevsin.
Seni ölüme götürecek olsa bile, her zaman gerçekleri söyle.
Çaresizlerin yanında ol, yanlış yapma!
Bu senin yeminindir.
************************************************
Kalbimdeyken, nasıl cehennemde olabilirsin ki?
************************************************
Din benim umurumda falan değil!
Din maskesi altında, her mezhepten fanatiğin yaptığı çılgınlıkları ve sonra da bunu Tanrı isteği olarak adlandırdıklarını gördüm. Birçok katilin gözlerinde, birçok dini gördüm.
************************************************
Kutsallık yapılan doğru işlerde ve kendini savunamayanları korumak için gösterilen mertliktedir. Ve Tanrı’nın arzusu olan iyilik (kafasını ve kalbini işaret ederek)burada ve buradadır.
Ve kendi kararınla yaptığın işler sonucunda iyi adam olursun ya da olmazsın!
**************************************************
Unutma, nasıl oynamış ya da oynatılmış olursan ol seni piyon gibi kullananlar, Kral veya güçlü adamlar da olsa ruhun sadece sana aitttir. Tanrı huzuruna çıktığında diyemezsin ki “ama bana öyle emretmişlerdi”  ya da “ama şartlar o dönemde müsait değildi.”
Bu yeterli olmaz. Bunu unutma!
****************************************************
Çaresizleri koru! Birgün, belki çaresiz bir duruma düşersem gelir, beni korursun.
*****************************************************
Onun haçını taşıyan İsa’nın ordusu yenilemez!
******************************************************
Meziyetlerin, sen daha onlarla karşılaşmadan düşmanların tarafından bilinecek, dostum.
*********************************************************
Arkamızda yarım bıraktığımız şeyler ölüm yaklaştıkça, başımıza bela kesilir. Bu yüzden, ölenlere Tanrı’dan başka teselli yoktur.
**********************************************************
Popüler bir adamdan çekinmelisin.
**********************************************************
+Ben dua etmeye gidiyorum.
- Ne için?
+Olacaklara tahammül etmeye yetecek kuvvet için.
-Peki ne olacak?
+Yüz sene önce olanların hesaplaşması!
Ve Müslümanlar bunu hiç unutmayacak! Unutmamalıdırlar da!
***********************************************************
Ben neysem, oyum! Birinin böyle olması gerek.
************************************************************
+Mutlak ölüme gidiyorsun.
-Bütün ölümler, “mutlak” tır.
************************************************************
Bir kral bir kralı öldürmez. O büyük Kralın yanında, birşeyler öğrenmek için yeterince vakit geçiremedin mi? (Salahaddin)
*************************************************************
Ben Kudüs’e bütün hayatımı verdim. Herşeyimi!
Önceleri, Tanrı için savaştığımızı sanıyordum sonra farkına vardım ki, servet ve toprak için savaşıyorduk. Utanmıştım!
**************************************************************
Balian:Kudüs’ün değeri ne?
Salahaddin:Hiçbir şey! Her şey!
*************************************************************
Yaptıklarımız aynalarımızdır.
***********************************************************
+Bu yola, Kudüs’ü savunan Balian’ı bulmak için girdik.
-Ben demirciyim.
+Ben de İngiltere Kralı.
-Ben demirciyim!


  ” Her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur. Birincisi “Vaat” bölümüdür. Sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. İskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. Bu nesneyi size gösterir. Son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. Fakat gerçek, farklı olabilir. İkinci perdeye “Dönüşüm” denir. Sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. Hilenin sırrını arıyorsunuz ama bulamazsınız çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. Siz sırrı bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz. Henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Onu geri getirmeniz gerekir. İşte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. İçlerinde en zorlusu. Bizlerin deyişiyle “Prestij
********************************************
  • Alfred Borden, bu gün Kral ve İngiltere Yüksek Mahkemesi adına bu dünyaya veda edeceksiniz. Söyleyecek son bir sözünüz var mı?
    - Abracadabra 

                            Benim Adım Khan ve Ben Terörist Değilim !

Ben bir şarkı çalarken bitene kadar sana bakabilirim. Bir şarkıyı unutana kadar seni düşünebilirim ve ben hiçbir şarkıyı tam olarak unutmadım... S.A





BEN AŞK  ADAMIYIM

Dolastigim denizlerce dusunuyorum,
Binecegim son gemi degil midir
Hayir sahibi omuzlarda giden tabut.
Herkes gibi teselliye muhtac olsaydim eger,
Derdim ki: `Elbet bir aglayanim olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanim,
Baharda kabrime menekse getirenim de.`

Fakat butun bunlar da olur,
Yine tasa etmem,
Yine kirilmam kimseye.
Ben ask adamiyim,
Sevmeye geldim insanlari,
Gonlumle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsiz, karsiliksiz,
Ayrilik gayrilik gozetmeden.
Gun gelip gidersem sayet,
Oyle severekten gidecegim ki,
Karanlik kiyilardan bile olsa,
Candan selamlarim,
Civarimdan gececek gemileri;
Gunesli gemileri;
Sarkili gemileri;
Iclerinde kendim varmisim gibi!

Cahit Sıtkı Tarancı


                         

Plajda uzanmış konuşuyorduk. Ona en sevdiği ressamı sordum.
- Van Gogh, dedi.
- Neden?
- Kulağını kesebilmiş; sol kulağını. Bunu yapan ilk adam o.
Sustu. Az sonra değişik bir sesle,
- Ama o bile eksik adamdı. Tımarhanedeyken yaptığı kendi
portresinde insanlara yüzünün kulaksız yönünü gösteremedi.
Tam adam yok!

Aylak Adam , Yusuf Atılgan


                                          “Bir insana bir insan herhalde yeterdi. Fakat o da olmayınca?”

                                              -Sabahattin Ali / Kürk Mantolu Madonna

Duyduğum yoktu ne vakittir
Güvercin sesi, kumru sesi pencerede;
İçime gene
Yolculuk mu düştü, nedir?
Nedir bu yosun kokusu,
Martıların gürültüsü havalarda;
Nedir?
Yolculuk olmalı, yolculuk.

1935 yılında eşine aşağıdaki satırları yazan yazardır:**** Sabahattin Ali

“etrafın seni sıktığı zaman kitap oku… ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. insan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş oldu. fakat bu yetmiyor. şiirlerimde de gördün ki, kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. çünkü candan bir insanım yoktu. sen benim yarım kalan tarafımı ikmâl edeceksin.”     
“insanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve gelişigüzel biriyle yatmaktan ibaret farzedeler. halbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların akılları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir, halbuki insanın bir de aklı vardır ki, yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olmayan bir takım ihtiyaçlar taşır. kendine yakın bir arkadaş arar. kendisine yardım edecek diğer bir insan ister ve bunun mümkün olabilmesi için yardım isteyen diğer insanlara yardıma hazır bulunur. sonra muhakkak sevilmek ister, bunun için de başkalarını sever. düşün, dünyada yalnızlık kadar feci bir şey var mıdır, tabii yalnızlıktan kafa yalnızlığını kastediyorum, yoksa dünya bir sürü kuru kalabalıkla dolu…”

konuşmaya ne lüzum var? bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkıldım. senin sessiz mevcudiyetin beni yorgunluk verecek kadar doyuruyor.*




25 Ocak 2014 Cumartesi


Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. 
Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini,
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.

Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

...

Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi.,
hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi,
unutma bizi,
unutma bizi...


Uğur Mumcu / Sesleniş



Saygı ve sevgiyle anıyoruz ...

Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni..
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az..
Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında..
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor..
Kopmuş yollara..
Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini
örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..
Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi..ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini..
Kolay değildi..
Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim
ben..
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Bir tek gece vardır insanın hayatında..
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol..
Sağ ol..
Uzak ol..
Ama bir daha görme beni..

... / Murathan Mungan


” Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?”
” Hangisini?”
” Otomatik yanan, sensörlu lamba.”
” Hayır.”
” Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece.”
Önüme baktım.
” Neden kırdın?”
Cevap yok.
” Hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle…”
” Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?”
” Lamba senden değerli mi evladım, lambanın … ……, lamba kim? Yöneticiye de dedim. lambanızı ……, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için.”
” Beni görünce yanmıyordu baba.”
” Nasıl ya?”
” Görmezden geliyordu, yanmıyordu. Kaç sefer yok saydı beni.”
” E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.”
” Hadi ya! sahiden mi?”
” Evet. Ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.”
Babama sarıldım, yıllar sonra.
~ Emrah Serbes


13 Ocak 2014 Pazartesi

insanoğlu gamdan hali değildir. her birini bir efkara yazmışlar...

Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi:
Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı:
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı:
Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum.

Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.
SABAHATTİN ALİ..

12 Ocak 2014 Pazar

"İsterdim ki; sevgilimi alayım, adalar vapuruna binelim, iki gazoz içelim falan... Bakıyorsun huzur yok, düşünülmesi gereken başka şeyler var. Aşk beklemez bilirim ama içinde huzur olmayan bir adam da mutluluğu veremez. İşte sırf bu yüzden bu aralar hiç binmeyelim o vapura, iki gazoz borcum olsun, eyvallah."

-Ahmet Batman / Sabah Uykum

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun



"güzelleşip bir sevginin göğsüne yatmak biraz biraz yorgun biraz korkak bir insan sevmek biraz" a. zekai özger

10 Ocak 2014 Cuma

“Her şeyi, her şeyi,
bilhassa ruhumu hiç bulunmayacak yerlere saklamalı.”

-Sabahattin Ali // Kürk Mantolu Madonna-

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popular Posts